at least | en azından |
to close sthg | kapatmak |
Close the door! | Kapıyı kapat! |
"At least close the door!" he said. | 'En azından kapıyı kapatın!' dedi. |
to take a fright /to startle /to get afraid /to be frightened | ürkmek |
my dogs are frightened | köpeklerim ürktü |
Don't you(pl) see? | görmüyor musunuz? |
Don't you (pl) see that the dogs are frightened? | Köpeklerin ürktüğünü görmüyor musunuz? |
Don't you (pl) see that my dogs are frightened? | Köpeklerimin ürktüğünü görmüyor musunuz? |
to answer (y. v.) | yanıt vermek |
The men didn't answer (y. v.) | Adamlar yanıt vermediler. |