first | ilk |
to talk | konuşmak |
talking | konuşan |
the man talking first | ilk konuşan adam |
to hand /to extend | uzatmak |
he handed him | ona uzattı |
paper | kâğıt |
note /memo | not |
a note paper | not kâğıdı |
the man who had spoken first handed him a note paper | ilk konuşan adam bir not kâğıdını ona uzattı |
onto | üzerine |
a few (+sg) | birkaç |
line (of words) | satır |
a few lines | birkaç satır |
written | yazılı |
a note paper with a few written lines on it | üzerine birkaç satır yazılı bir not kâğıdı |
the man who had spoken first handed him a note paper with a few written ligns on it. | İlk konuşan adam, üzerine birkaç satır yazılı bir not kâğıdını ona uzattı. |
Transmit this! | Bunu ilet! |
İmmediately! | Hemen! |