surprise /wonder | şaşkınlık |
in amazement /in surprise /bewildered | şaşkınlık içinde |
Brophy who was bewildered | şaşkınlık içindeki Brophy |
pocket | cep |
That's it ! You have come across hundred and seveny turkish words. | İşte bu ! Yüz yetmiş tane türkçe kelimeye rastladın. |
parka (jacket) | parka |
the pocket of his parka | parkasının cebi |
out of the pocket of his parka | parkasının cebinden |
He took his wireless out of the pocket of his parka. | Telsizini parkasının cebinden çıkardı. |
Bewildered Brophy took his wireless out of the pocket of his parka. | Şaşkınlık içindeki Brophy telsizini parkasının cebinden çıkardı. |