four | dört |
dog | köpek |
four dogs | dört köpek |
Brophy's four dogs | Brophy'nin dört köpeği |
device /aid (pl. equipment) (a) | aygıt |
detection devices(a) | algılama aygıtları |
geological detection devices(a) | jeolojik algılama aygıtları |
sledge /Schlitten | kızak |
the geological detection devices sledge | jeolojik algılama aygıtları kızağı |
on top of / on | üzerinde |
forty | kırk |
That's it ! You have come across your first forty turkish words. | İşte bu ! İlk kırk türkçe kelimene rastladın. |
tundra (a vast, flat, treeless Arctic region of Europe, Asia, and North America in which the subsoil is permanently frozen.) | tundra |
to pull | çekmek |
to pull the slay over the tundra | kızağı tundra üzerinde çekmek |
Brophy's four dogs pulled the geological detection device slay over the tundra. | Brophy'nin dört köpeği, jeolojik algılama aygıtları kızağını tundra üzerinde çekiyordu. |
when they pulled | çekerken |
When Brophy's four dogs pulled the geological detection device slay over the tundra. | Brophy'nin dört köpeği, jeolojik algılama aygıtları kızağını tundra üzerinde çekerken... |
slow | yavaş |
slowly | yavaşça |
to slow down | yavaşlamak |
suddenly | birden |
The dogs suddenly slowed down. | Köpekler birden yavaşladı. |
to look | bakmak |
look /glance /view /(eye) | bakış |
their looks /their eyes | bakışları |
fifty | elli |
That's it ! You have come across your first fifty turkish words. | İşte bu ! İlk elli türkçe kelimene rastladın. |
the sky | gökyüzü |
to turn | çevirmek |
they turned their eyes(looks) to the sky | bakışlarını gökyüzüne çeviriyordu |
(by) turning | çevirerek |
the dogs slowed down turning their eyes (looks) to the sky | köpekler bakışlarını gökyüzüne çevirerek yavaşladı |
When Brophy's four dogs pulled the geological detection device slay over the tundra, they suddenly slowed down turning their eyes (looks) to the sky. | Brophy'nin dört köpeği, jeolojik algılama aygıtları kızağını tundra üzerinde çekerken, birden bakışlarını gökyüzüne çevirerek yavaşladı. |