thus (i) /voici /here it is / you see | işte |
to notice | fark etmek |
Thus she noticed | işte fark etti |
to have on /to wear | üzerinde olmak |
a t shirt | bir tişört |
another thing | başka bir şey |
other than a t-shirt | bir tişörten başka bir şey |
she didn't have anything on but a t shirt | üzerinde bir tişörten başka bir şey yoktu |
Thus she noticed that she didn't have anything on but a t shirt | İşte üzerinde bir tişörten başka bir şey olmadığını fark etti |
at that moment | o anda |
Thus at that moment she noticed that she wasn't wearing anything but a t shirt. | İşte o anda üzerinde bir tişörten başka bir şey olmadığını fark etti |