Question | Answer |
---|---|
fascinated | büyülenmiş gibi |
to listen | dinlemek |
she kept listening | dinleyip duruyordu |
Fascinated she kept listening to the voice. | Büyülenmiş gibi, sesi dinleyip duruyordu. |
persistent | inatçı |
he was persistent | inatçıydı |
the owner of the voice was persistent | sesin sahibi inatçıydı |
thank God /abundance | bereket |
Thank God the owner of the voice was persistent. | Bereket sesin sahibi inatçıydı. |