Reading Turkish: The Wheel of Time Vol. 1- The Eye of the World - Dünyanın Gözü 34 - Chapter 1- Boş bir yol - zg

QuestionAnswer
the other / the faröbür
at the other side /at the far sideöbür yanda
at the other/far side of BelaBela'nın öbür yanında
Tam walked at the other/far side of Bela.Tam, Bela'nın öbür yanında yürüyordu.
unhurriedlytelaşsızça
Tam walked without hurry /unagitatedTam telaşsızça yürüyordu.
attention /carealdırış
to pay attention /to carealdırış etmek
without paying attentionaldırış etmeden
without paying attention to the windrüzgara aldırış etmeden
Tam walked without hurry /unagitated without paying attention to the wind.Tam rüzgara aldırış etmeden, telaşsızça yürüyordu.
flagbayrak
like a flagbayrak gibi
to flap / ripple / undulate/ flattern / wogen / schlingern (Boot)dalgalanmak
to make sth flap /to cause (water) to break into waves/to cause (sth) to undulate; to cause (sth) to wave/sway (as in a wind)/rippledalgalandırmak
the wind that caused his cloak to sway like a flagpelerinini bayrak gibi dalgalandıran rüzgar
Tam walked without hurry /unagitated without paying attention to the wind that caused his cloak to sway like a flag.Tam, pelerinini bayrak gibi dalgalandıran rüzgara aldırış etmeden telaşsızça yürüyordu.
brownkahverengi
Tam walked without hurry /unagitated without paying attention to the wind that caused his brown cloak to sway like a flag,Tam, kahverengi pelerinini bayrak gibi dalgalandıran rüzgara aldırış etmeden telaşsızça yürüyordu.
spear /lance / javelotmızrak
to usekullanmak
by usingkullanarak
by using his spearmızrağını kullanarak
stickasa
a walking stickyürüyüş asası
by using his spear as (being) a walking stickmızrağını yürüyüş asası olarak kullanarak
Tam walked without hurry /unagitated using his spear as a walking stick.Tam mızrağını yürüyüş asası olarak kullanarak telaşsızça yürüyordu.
Tam walked without hurry /unagitated without paying attention to the wind that caused his brown cloak to sway like a flag, using his spear as a walking stick.Tam mızrağını yürüyüş asası olarak kullanarak kahverengi pelerinini bayrak gibi dalgalandıran rüzgara aldırış etmeden telaşsızça yürüyordu.
Tam walked at the other side of Bela, without hurry /unagitated without paying attention to the wind that caused his brown cloak to sway like a flag, using his spear as a walking stick.Tam, Bela'nın öbür yanında mızrağını yürüyüş asası olarak kullanarak kahverengi pelerinini bayrak gibi dalgalandıran rüzgara aldırış etmeden telaşsızça yürüyordu.