| in the light of the torches | meşalelerin ışığında |
| in the light of the torches she saw | meşalelerin ışığında gördü |
| in the darkness she saw | karanlıkta gördü |
| man (a) | adam |
| fist | yumruk |
| the men's fists | adamların yumrukları |
| In the light of the torches she saw the men's fists. | Meşalelerin ışığında adamların yumruklarını gördü. |
| flag | bayrak |
| green | yeşil |
| green flags | yeşil bayraklar |
| their green flags | yeşil bayrakları |
| in the darkness she saw their green flags | karanlıkta yeşil bayraklarını gördü |
| In the light of the torches she saw the men's fists, in the darkness she saw their green flags. | Meşalelerin ışığında adamların yumruklarını, karanlıkta yeşil bayraklarını gördü. |
| the sky | gökyüzü |
| to the sky | gökyüzüne |
| to reach / to be extended /outstretched | uzanmak |
| reaching/raised to the sky | gökyüzüne uzanmış |
| the men's fists stretched out to the sky | adamların gökyüzüne uzanmış yumrukları |
| In the light of the torches she saw the men's fists stretched out to the sky. | Meşalelerin ışığında adamların gökyüzüne uzanmış yumruklarını gördü. |
| to wave /ripple /float /undulate /flutter | dalgalanmak |
| fluttering green flags | dalgalanan yeşil bayraklar |
| in the darkness she saw their fluttering green flags | karanlıkta dalgalanan yeşil bayraklarını gördü |
| In the light of the torches she saw the men's fists stretched out to the sky, in the darkness she saw their fluttering green flags. | Meşalelerin ışığında adamların gökyüzüne uzanmış yumruklarını, karanlıkta dalgalanan yeşil bayraklarını gördü. |