Question | Answer |
---|---|
now | şimdi |
she could hear | duyabiliyordu |
she could hear the voices now | sesleri şimdi duyabiliyordu |
good | iyi |
Nice. You have hundred and twenty words in your basket. | Güzel. Sepetinizde yüz yirmi tane sözcük var. |
better | daha iyi |
she could hear the voices better now | Sesleri, şimdi daha iyi duyabiliyordu. |