Question | Answer |
---|---|
to be mistaken /to be wrong | yanılmak |
she hadn't been mistaken | yanılmamıştı |
yes | evet |
Yes, she hadn't been mistaken | Evet, yanılmamıştı |
voice /noise /sound | ses |
it came | geliyordu |
the noise was coming | ses geliyordu |
the sounds were coming from the fireflies | sesler ateşböceklerinden geliyordu |
Yes, she hadn't been mistaken, the sounds were coming from the fireflies. | Evet yanılmamıştı sesler ateşböceklerinden geliyordu. |