| wind | rüzgar |
| thin /fine | ince |
| a fine wind | ince bir rüzgar |
| to carry | taşımak |
| scent /smell | koku |
| the wind carried the scent (pl) | rüzgar kokuları taşıyordu |
| a place | bir yer |
| from some place (pl) | bir yerlerden |
| a fine wind carried the smell from some place (pl) | ince bir rüzgar kokuları taşıyordu bir yerlerden |
| oleander | zakkum |
| the smell (pl) of oleander (pl) | zakkumların kokuları |
| faint | baygın |
| the faint scents of oleander (pl) | zakkumların baygın kokuları |
| A fine wind carried the faint scents of oleander (pl) from some place (pl) | İnce bir rüzgar zakkumların baygın kokularını taşıyordu bir yerlerden. |
| fifty | elli |
| Nice. You have fifty words in your basket. | Güzel. Sepetinizde elli sözcük var. |