tired | yorgun |
she was tired | yorgundu |
alone | tek başına |
she was alone | tek başınaydı |
but | ama |
to wonder | merak etmek |
she was wondering | merak ediyordu |
she was not wondering | merak etmiyordu |
friend | arkadaş |
friends | arkadaşlar |
her friends | arkadaşları |
forty | kırk |
Nice. You have forty words in your basket. | Güzel. Sepetinizde kırk sözcük var. |
where | nerede |
where are her friends | arkadaşları nerede |
she was wondering where were her friends | arkadaşlarının nerede olduğunu merak ediyordu |
she wasn't wondering where her friends were | arkadaşlarının nerede olduğunu merak etmiyordu |
strangely | tuhaftır |
but strangely she wasn't wondering where her friends were | ama tuhaftır arkadaşlarının nerede olduğunu merak etmiyordu |
She was tired, alone but strangely she wasn't wondering where her friends were. | Yorgundu, tek başınaydı ama tuhaftır arkadaşlarının nerede olduğunu merak etmiyordu. |