to watch (i) | izlemek |
she was watching | izliyordu |
she was watching the firefly | ateşböceğini izliyordu |
city (k) | kent |
ancient (a) | antik |
the ancient city | antik kent |
stone | taş |
wall | duvar |
stone wall | taş duvar |
the ancient city's stone wall | antik kentin taş duvarı |
to lean against + dat. (y) | yaslanmak |
to lean against the stone wall of the ancient city | antik kentin taş duvarına yaslanmak |
leaned against the stone wall of the ancient city | antik kentin taş duvarına yaslanmış |
Leaned against the stone wall of the ancient city she watched the firefly. | Antik kentin taş duvarına yaslanmış ateşböceğini izliyordu. |
this | bu |
this firefly | bu ateşböceği |
thirty | otuz |
Nice. You have thirty words in your basket. | Güzel. Sepetinizde otuz sözcük var. |
to choose | seçmek |
that she could choose | seçebildiği |
view | görüntü |
the view that she could choose | seçebildiği görüntü |
the only one /single | tek |
the only view she could choose | seçebildiği tek görüntü |
to be /become | olmak |
being | olan |
this firefly being the only view she could choose | seçebildiği tek görüntü olan bu ateşböceği |
She watched this firefly being the only view she could choose. | Seçebildiği tek görüntü olan bu ateşböceğini izliyordu. |
Leaned against the stone wall of the ancient city she watched the firefly, being the only view she could choose. | Antik kentin taş duvarına yaslanmış seçebildiği tek görüntü olan bu ateşböceğini izliyordu. |