fire | ateş |
insect /bug | böcek |
nice / beautiful | güzel |
basket | sepet |
your (pl/ formal) basket | sepetiniz |
in your (pl/formal) basket | sepetinizde |
there is | var |
ten | on |
word (s) | sözcük |
Nice. There are /you have ten words in your basket. | Güzel. Sepetinizde on sözcük var. |
firefly | ateşböceği |
like | gibi |
a /one | bir |
like a firefly | bir ateşböceği gibi |
to glitter /sparkle | parıldamak |
it glittered like a firefly | bir ateşböceği gibi parıldadı |
to continue /to keep on (in an annoying way) | -ip durmak |
it was continuing to sparkle/it kept sparkling | parıldayıp duruyordu |
it kept sparkling like a firefly | bir ateşböceği gibi parıldayıp duruyordu |
darkness | karanlık |
in | içinde |
in the darkness | karanlığın içinde |
to fall / collapse /come down | çökmek |
the darkness falling /collapsing | çöken karanlık |
(the) plain /meadow | ova |
to fall /collapse over the plain | ovaya çökmek |
the darkness falling (ç) over the plain | ovaya çöken karanlık |
the darkness falling (ç) over the plain | ovaya çöken karanlık |
in the darkness falling (ç) over the plain | ovaya çöken karanlığın içinde |
in the darkness falling (ç) over the plain it kept sparkling like a firefly. | Ovaya çöken karanlığın içinde bir ateşböceği gibi parıldayıp duruyordu. |
twenty | yirmi |
Nice. You have twenty words in your basket. | Güzel. Sepetinizde yirmi sözcük var. |
suddenly | ansızın |
in the darkness falling (ç) suddenly over the plain it kept sparkling like a firefly. | Ovaya ansızın çöken karanlığın içinde bir ateşböceği gibi parıldayıp duruyordu. |