farm | çiftlik |
farmer | çiftçi |
on/in the farms | çiftliklerde |
hard /tough (adv) | zorlu |
to pass tough | zorlu geçmek |
enough | yeterince |
Winter had passed tough enough on the farms. | Kış çiftliklerde yeterince zorlu geçmişti. |
people(k) | kişiler |
old people | yaşlı kişiler |
the oldest people | en yaşlı kişiler |
to remember | hatırlamak |
the old people remember | yaşlı kişiler hatırlıyor |
harder | daha zorlu |
tougher than what the oldest people remember | en yaşlı kişilerin hatırladığından daha zorlu |
Winter had passed tough enough on the farms, tougher than what the oldest people remember | Kış çiftliklerde yeterince zorlu geçmişti, en yaşlı kişilerin hatırladığından daha zorlu |
Two Rivers (place name) | İki Nehir |
to come down /to descend | inmek |
coming down /descending | inen |
wolf | kurt |
the wolves coming down into Two Rivers | İki Nehir'e inen kurtlar |
number | sayı |
the number of wolves | kurtların sayısı |
the number of wolves coming down into Two Rivers | İki Nehir'e inen kurtların sayısı |
judged by /looked at + dat. | bakılırsa |
judged by the number of wolves coming down into Two Rivers | İki Nehir'e inen kurtların sayısına bakılırsa |
mountain | dağ |
in the mountains | dağlarda |
tough/solid / hard/ rigid/ stiff /firm- for an object opposed to soft - hart (German) | sert |
it must have | olmalıydı |
it must have passed harder in the mountains | dağlarda daha sert geçmiş olmalıydı |
judged by the number of wolves coming down into Two Rivers it must have passed harder in the mountains | İki Nehir'e inen kurtların sayısına bakılırsa, dağlarda daha sert geçmiş olmalıydı. |
Winter had passed tough enough on the farms, tougher than what the oldest people remembered, but judged by the number of wolves coming down into Two Rivers it must have passed harder in the mountains. | Kış çiftliklerde yeterince zorlu geçmişti, en yaşlı kişilerin hatırladığından daha zorlu, ama İki Nehir'e inen kurtların sayısına bakılırsa, dağlarda daha sert geçmiş olmalıydı. |