Chapter 1- Boş bir yol - za

QuestionAnswer
pale
solgun
(which were ) in the east
doğudaki
the trees (which were) in the east
doğudaki ağaçlar
on top of the trees in the east
doğudaki ağaçların üzerine
to sit
oturmak
it had sat (reported Past narrative)
o oturmuştu
Pale(ly) it had sat on top of the trees in the east
Solgun solgun doğudaki ağaçların üzerine oturmuştu
darkness
karanlık
(it) was darkness
karanlıktı
Its light was darkness.
ışığı karanlıktı
with shadow
gölgeyle
mixed with shadow
gölgeyle karışmış
as if mixed with shadow
sanki gölgeyle karışmış
but its light was darkness as if mixed with shadow
ama ışığı karanlıktı sanki gölgeyle karışmış gibi
Pale(ly) it had sat on top of the trees in the east, but its light was darkness as if mixed with shadow.
Solgun solgun doğudaki ağaçların üzerine oturmuştu ama ışığı karanlıktı sanki gölgeyle karışmış gibi.
morning
sabah
It was a morning.
Bir sabahtı.
boredom / annoyance / nuisance
sıkıntı
depressing / uneasy / distressed
sıkıntılı
thought
düşünce
a troublesome thought
sıkıntılı bir düşünce
It was a depressing / troublesome morning
Sıkıntılı bir sabahtı.
pleasant / agreable / fine
hoş
welcome
hoş geldin
unpleasant
hoş olmayan
unpleasant thoughts
hoş olmayan düşünceler
to create / to call into being
yaratmak
creating
yaratan
creating unpleasant thoughts
hoş olmayan düşünceler yaratan
It was an uneasy morning creating unpleasant thoughts.
Hoş olmayan düşünceler yaratan sıkıntılı bir sabahtı.