Question | Answer |
---|---|
sigh | iç |
deep | derin |
to sigh deeply | derin bir iç geçirmek |
I looked at Mia and sighed deeply. | Mia'ya bakıp derin bir iç geçirdim. |
Mia sighed, too. | Mia da iç geçirdi. |
hurry | acele |
we are in a hurry | acelemiz var |
We were really in a hurry. | Gerçekten acelemiz vardı. |