| to shake /give a jerk | silkmek |
| Amber, the stupid dog shook herself. | Aptal köpek Amber silkindi. |
| to shake oneself /to fling out | silkinmek |
| to giggle /chuckle /chortle | kıkırdamak |
| I heard | duydum |
| I heard the people (i) chuckle | insanların kıkırdadığını duydum |
| to rub | ovuşturmak |
| They rubbed their hands. | Ellerini ovuşturuyordu. |
| the real smugglers | gerçek kaçakçılar |
| absolutely /certainly / definitely | kesinlikle |
| the real smugglers were certainly rubbing their hands | gerçek kaçakçılar kesinlikle ellerini ovuşturuyordu |
| I heard the people (i) chuckle, the real smugglers were certainly rubbing their hands. | İnsanların kıkırdadığını duydum, gerçek kaçakçılar kesinlikle ellerini ovuşturuyordu. |