anyway /presumably /I suppose /in any case | herhalde |
spectators (i) | izleyiciler |
things | şeyler |
things /goods /belongings | eşyalar |
He/they thought the things were my belongings | şeylerin eşyalarım olduğunu düşünüyordu. |
horrible /wretched /awful | berbat |
smelly/stinky | berbat kokan |
He/they thought the smelly things were my belongings | berbat kokan şeylerin eşyalarım olduğunu düşünüyordu |
I suppose the spectators thought the smelly things were my belongings. | Herhalde izleyiciler berbat kokan şeylerin eşyalarım olduğunu düşünüyordu. |