Chapter 1-t

QuestionAnswer
to place /position here: to put on e. g. smile)
yerleştirmek
smile
gülümseme
gentle /polite /sweet
nazik
a sweet smile
nazik bir gülümseme
my sweetest smile
en nazik gülümsemem
I put on my sweetest smile.
en nazik gülümsememi yerleştirdim
face
yüz
on my face (direction > dative)
yüzüme
I placed my sweetest smile on my face.
Yüzüme en nazik gülümsememi yerleştirdim.
I looked at the customs officer and...
gümrük memuruna bakıp...
I looked at the customs officer and placed my sweetest smile on my face.
gümrük memuruna bakıp yüzüme en nazik gülümsememi yerleştirdim
huge / giant here: wide
kocaman
wide opened eyes
kocaman açılmış gözler
with my wide opened eyes
kocaman açılmış gözlerimle
With my wide opened eyes I looked at the customs officer and placed my sweetest smile on my face.
Kocaman açılmış gözlerimle gümrük memuruna bakıp yüzüme en nazik gülümsememi yerleştirdim.
please
Lütfen
time
zaman
our time
zamanımız
We have time.
Zamanımız var.
We don't have time.
Zamanımız yok.
much /excess
fazla
We don't have much time.
Fazla zamanımız yok.
Please... we don't have much time.
Lütfen... fazla zamanımız yok.
already / anyway /in first place
zaten
to be late
gecikmek
The airplane was already late.
Uçak zaten gecikti.
to wait long /to wait a lot
çok beklemek
luggage
bagaj
to carry
taşımak
luggage conveyor belt
bagaj taşıma bandın
we waited a long time
çok bekledik
we also waited a long time at the luggage conveyor belt.
bagaj taşıma bandında da çok bekledik
Please... we don't have much time, the airplane was already late, and we waited a long time at the luggage conveyor belt.
Lütfen... fazla zamanımız yok, uçak zaten gecikti, bagaj taşıma bandında da çok bekledik.