| the same | aynı |
| Now the same boy (ç) looked at my suitcase. | Şimdi aynı çocuk bavuluma bakıyordu |
| curious (adj) | meraklı |
| curiously (adv but : in a curious (adj) manner) | meraklı bir şekilde |
| Now the same boy (ç) looked curiously at my suitcase. | Şimdi aynı çocuk bavuluma meraklı bir şekilde bakıyordu |
| quite /pretty /rather | oldukça |
| rather curiously | oldukça meraklı bir şekilde |
| Now the same boy (ç) looked rather curiously at my suitcase. | Şimdi aynı çocuk bavuluma oldukça meraklı bir şekilde bakıyordu. |
| actually /in fact / really | aslında |
| everybody | herkes |
| curiously (m) (adv) | merakla |
| Actually everybody looked curiously at my suitcase. | Aslında herkes bavuluma merakla bakıyordu. |
