also /in addition /moreover | bir de |
at the side | yan tarafta |
in the front row | ön sırada |
to sit in the front row | ön sırada oturmak |
of course (t) | tabii |
there was of course | vardı tabii |
charming /pleasant /nice /lovely (h) | hoş |
there was of course that nice guy(ç) | şu hoş çocuk vardı tabii |
dark | koyu |
dark haired | koyu saçlı |
there was of course that nice black haired guy(ç) | şu koyu saçlı, hoş çocuk vardı tabii |
there was of course that nice black haired guy(ç) sitting in the front row | ön sırada oturan, şu koyu saçlı, hoş çocuk vardı tabii. |
Moreover there was of course that nice dark haired guy (ç) sitting in the front row. | Bir de ön sırada oturan şu koyu saçlı, hoş çocuk vardı tabii. |
Moreover there was of course that nice dark haired guy (ç) sitting in the front row, at the side. | Bir de yan tarafta, ön sırada oturan şu koyu saçlı, hoş çocuk vardı tabii. |
to smile | gülümsemek |
at me | bana |
that guy (ç) smiling at me | bana gülümseyen şu çocuk |
to the back /backwards | arkasına |
to turn | dönmek |
to turn to the back /to turn around | arkasına dönmek |
the guy(ç) turning around | arkasına dönen çocuk |
the guy turning around and smiling at me | arkasına dönüp bana gülümseyen çocuk |
More over there was of course that pleasant dark haired guy (ç) turning around and smiling at me | Bir de arkasına dönüp bana gülümseyen şu koyu saçlı, hoş çocuk vardı tabii |
often /frequently (s) | sık sık |
often /frequently (s) | sıkça |
remarkably / noticible /auffallend | dikkat çekecek kadar |
the guy turning around remarkably often and smiling at me | dikkat çekecek kadar sıkça arkasına dönüp bana gülümseyen çocuk |
Moreover there was of course that nice dark haired guy (ç) sitting in the front row, at the side and turning remarkably often around, smiling at me. | Bir de yan tarafta, ön sırada oturan ve dikkat çekecek kadar sıkça arkasına dönüp bana gülümseyen, şu koyu saçlı, hoş çocuk vardı tabii. |