Chapter 1-m

QuestionAnswer
already (ş)
şimdiden
already now
daha şimdiden
next to
yanında
to stand / be planted
dikilmek
Already now standing next to the barrier
Daha şimdiden bariyerin yanında dikilmiş
impatiently
sabırsızca
to swing /shake / bob /rock
sallanmak
rocking on the spot and....
yerinde sallanıp
to continue /to keep on...
-ip durmak
sister
kız kardeş
my sister
kız kardeşim
my sister keeping to rock impatiently on the spot
sabırsızca yerinde sallanıp duran kız kardeşim
a look
bir bakış
to glance
bir bakış atmak
I glanced at my little sister Mia.
Küçük kız kardeşim Mia'ya bir bakış attım.
restless /uneasy /anxious
huzursuz
I glanced anxiously at my little sister Mia.
Küçük kız kardeşim Mia'ya huzursuz bir bakış attım.
I glanced anxiously at my little sister Mia, who was now already standing next to the barrier and kept rocking impatiently on the spot.
Daha şimdiden bariyerin yanında dikilmiş, sabırsızca yerinde sallanıp duran küçük kız kardeşim Mia'ya huzursuz bir bakış attım.
everything
her şey
way
yol
on the way / ok
yolunda
Everything was ok.
Her şey yolundaydı.
need
gerek
there is not
yok
there is no need
gerek yok
there was no need
gerek yoktu
excitement / agitation
heyecan
There was no need for agitation. /There was no reason to worry.
Heyecana gerek yoktu.