| God (t) | Tanrı |
| to know | bilmek |
| God knows | Tanrı bilir |
| sleep | uyku |
| medecine / drug /remedy /pill | ilaç |
| sleeping pills | uyku ilaçları |
| full | dolu |
| it was full | doluydu |
| it was full of sleeping pills | uyku ilaçlarıyla doluydu |
| bag | çanta |
| his bag | çantası |
| maybe that his bag was full of sleeping pills | belki de çantası uyku ilaçlarıyla doluydu |
| packed /crammed /filled to the brim / stuffed /loaded | tıka basa |
| His bag was filled to the brim | çantası tıka basa doluydu |
| illegal | yasadışı |
| illegal sleeping pills | yasadışı uyku ilaçları |
| Maybe that his bag was crammed with illegal sleeping pills. | Belki de çantası tıka basa yasadışı uyku ilaçlarıyla doluydu. |
| God knows, maybe that his bag was crammed with illegal sleeping pills. | Tanrı bilir, belki de çantası tıka basa yasadışı uyku ilaçlarıyla doluydu. |