| girl | kız |
| horse | at |
| tail | kuyruk |
| a horse tail /ponytail | at kuyruğu |
| with ponytail /with pigtail / mit Pferdeschwanz | at kuyruklu |
| yellow /blond /flaxen | sarı |
| a girl with a blond ponytail | sarı at kuyruklu bir kız |
| five | beş |
| fifteen | on beş |
| fifteen years old | on beş yaşında |
| which is fifteen years old | on beş yaşındaki |
| the fifteen year old girl | on beş yaşındaki kız |
| a fifteen year old girl | on beş yaşındaki bir kız |
| to signal /to point at /to make a sign | işaret etmek |
| Bravo! You know now hundred and ten Turkish words. | Aferin! Artık yüz on tane Türkçe kelime biliyorsun. |
| to exit /to go out /to come out | çıkmak |
| to get out of the line | sıradan çıkmak |
| He made a sign to the girl to get out of the line. | Kıza sıradan çıkmasını işaret etti. |
| The custom officer signaled to the girl to get out of the line. | Gümrük memuru kıza sıradan çıkmasını işaret etti. |
| which | hangi |
| Which custom officer would have pointed out to the girl to get out of the line! | Hangi gümrük memuru kıza sıradan çıkmasını işaret ederdi ki? |
| in one's right mind /sane | aklı başında |
| Which custom officer in his right mind... | Aklı başında hangi gümrük memuru |
| Which custom officer in his right mind would have pointed out to the girl to get out of the line! | Aklı başında hangi gümrük memuru kıza sıradan çıkmasını işaret ederdi ki? |
| Which custom officer in his right mind would have pointed out to a blond, ponytailed, fifteen year old girl to get out of the line! | Aklı başında hangi gümrük memuru on beş yaşındaki, sarı at kuyruklu bir kıza sıradan çıkmasını işaret ederdi ki? |
| sly / sneaky | sinsi |
| ... looking /... faced | suratlı |
| sly looking /sneaky faced | sinsi suratlı |
| guy /bloke | herif |
| the sneaky faced guy | sinsi suratlı herif |
| instead of | yerine |
| instead of that sneaky faced guy | şu sinsi suratlı herif yerine |
| nervous | gergin |
| Bravo! You know now hundred and twenty Turkish words. | Aferin! Artık yüz yirmi tane Türkçe kelime biliyorsun. |
| to look nervous | gergin görünmek |
| quite /pretty /rather | oldukça |
| instead of that rather nervous looking sneaky faced guy | oldukça gergin görünen şu sinsi suratlı herif yerine |
| for example (m) | mesela |
| Which custom officer in his right mind would have for example instead of (to) that rather nervous looking sneaky faced guy, pointed out to a blond, ponytailed, fifteen year old girl to get out of the line! | Aklı başında hangi gümrük memuru, mesela oldukça gergin görünen şu sinsi suratlı herif yerine on beş yaşındaki, sarı at kuyruklu bir kıza sıradan çıkmasını işaret ederdi ki? |