to stand | durmak |
she stood and | durup |
to look at it | ona bakmak |
to stand and look at it | durup ona bakmak |
while looking | bakarken |
While she stood and looked at it /standing and looking at it | durup ona bakarken |
to wonder | merak etmek |
she wondered and... | merak edip |
while thinking | düşünürken |
while she wondered and thought /while wondering and thinking | merak edip düşünürken |
what she will do now | şimdi ne yapacak |
while she was thinking what to do now | şimdi ne yapacağını düşünürken |
why | neden |
why is there a lamp post in the middle of the wood? | Neden ormanın ortasında bir lamba direği var? |
She wondered why there was a lamp post in the middle of the wood and... | Neden ormanın ortasında bir lamba direği olduğunu merak edip |
While she wondered why there was a lamp post in the middle of the wood and thought about what to do now | Neden ormanın ortasında bir lamba direği olduğunu merak edip şimdi ne yapacağını düşünürken |
While she stood and looked at it wondering why there was a lamp post in the middle of the wood and thought about what to do now | Durup ona bakarken ve neden ormanın ortasında bir lamba direği olduğunu merak edip şimdi ne yapacağını düşünürken |
she heard | duydu |
footsteps (sound of..) | ayak sesleri |
she heard the sound of footsteps | ayak sesleri duydu |
approaching | yaklaşan |
towards her(self) | kendine doğru |
approaching herself | kendine doğru yaklaşan |
she heard the sound of footsteps approaching herself | kendine doğru yaklaşan ayak sesleri duydu |
While she stood and looked at it wondering why there was a lamp post in the middle of the wood and thought about what to do now she heard the sound of footsteps approaching herself. | Durup ona bakarken ve neden ormanın ortasında bir lamba direği olduğunu merak edip şimdi ne yapacağını düşünürken, kendine doğru yaklaşan ayak sesleri duydu. |