back /in the back /behind (loc.) | geride |
to stay /remain | kalmak |
Lucy had stayed behind | Lucy geride kalmıştı. |
because | çünkü |
she had thought | düşünmüştü |
to be worth | değmek |
she had thought it would be worth | değeceğini düşünmüştü |
to try/test (one time experiment) | denemek |
to be tried out | denenmek |
she had thought it would be worth to be tried /she thought it was worth trying | denenmeye değeceğini düşünmüştü |
to open the door of the wardrobe | dolabın kapısını açmak |
to try to open the door of the cupboard | dolabın kapısını açmayı denemek |
to open the door of the wardrobe to be worth to be tried out | dolabın kapısını açmanın denenmeye değeceği |
because she thought to open the door of the wardrobe was worth to be tried. (worth trying) | çünkü dolabın kapısını açmanın denenmeye değeceğini düşünmüştü. |
locked | kilitli |
to be locked | kilitli olmak |
while she was confident /sure | emin olduğu halde |
while she was almost sure | neredeyse emin olduğu halde |
while she was almost sure that it was locked | kilitli olduğuna neredeyse emin olduğu halde |
because while she was almost sure that it was locked she thought it was worth trying to open the door of the wardrobe. | çünkü kilitli olduğuna neredeyse emin olduğu halde, dolabın kapısını açmanın denenmeye değeceğini düşünmüştü. |
Lucy had stayed behind, because while (o. h.) she was almost sure that it was locked she thought it was worth trying to open the door of the wardrobe. | Lucy geride kalmıştı, çünkü kilitli olduğuna neredeyse emin olduğu halde, dolabın kapısını açmanın denenmeye değeceğini düşünmüştü. |