except /besides (lit. if we don't count) | saymazsak |
fly (insect) | sinek |
except for the fly / if we don't count the fly | sineği saymazsak |
dead | ölü |
the dead fly | ölü sinek |
except for the dead fly | ölü sineği saymazsak |
there was nothing else | başka bir şey yoktu |
really | gerçekten |
there was really nothing else | gerçekten başka bir şey yoktu |
except for the dead fly there was really nothing else | ölü sineği saymazsak, gerçekten başka bir şey yoktu |
Except for the dead fly there was really nothing else in the room. | Odada ölü sineği saymazsak; gerçekten başka bir şey yoktu. |
window | pencere |
(window) sill | denizlik |
the window sill | pencerenin denizliği |
which were on the window sill | pencerenin denizliğindeki |
the dead fly on the window sill | pencerenin denizliğindeki ölü sinek |
except for the dead fly on the window sill | pencerenin denizliğindeki ölü sineği saymazsak |
Except for the dead fly on the window sill there was really nothing else in the room. | Odada pencerenin denizliğindeki ölü sineği saymazsak; gerçekten başka bir şey yoktu. |