| all of these | tüm bunlar |
| very close to all of these | tüm bunların çok yakınında |
| mirror /looking glass | ayna |
| cupboard | dolap |
| a cupboard having a mirror | ayna olan bir dolap |
| a big cupboard having a mirror in its door | kapısında ayna olan büyük bir dolap |
| something other than a cupboard/closet | dolaptan başka bir şey |
| something other than a big cupboard/closet having a mirror in its door | kapısında ayna olan büyük bir dolaptan başka bir şey |
| there was nothing but a big cupboard having a mirror in its door (something other than a big cupboard/closet having a mirror in its door was not found) | kapısında ayna olan büyük bir dolaptan başka bir şey bulunmuyordu |
| they saw a quite empty room | oldukça boş bir oda gördüler |
| they saw a quite empty room, where was nothing but a big cupboard having a mirror in its door | kapısında ayna olan büyük bir dolaptan başka bir şey bulunmadığı oldukça boş bir oda gördüler. |
| Very close to all of these, they saw a quite empty room, where was nothing but a big cupboard having a mirror in its door | Tüm bunların çok yakınında, kapısında ayna olan büyük bir dolaptan başka bir şeyin bulunmadığı oldukça boş bir oda gördüler. |