a few | birkaç |
the first few doors | ilk birkaç kapı |
to expect /to wait | beklemek |
as the children expected | çocukların beklediği gibi |
guest | misafir |
guest room | misafir odası |
bed room | yatak odası |
guest bed room | misafir yatak odası |
the first few doors opened to /led to | ilk birkaç kapı açılıyordu |
the first few doors opened /led to guest bed rooms | ilk birkaç kapı misafir yatak odalarına açılıyordu |
The first few doors opened /led as the children had expected to guest bed rooms | ilk birkaç kapı, çocukların beklediği gibi, misafir yatak odalarına açılıyordu |
they came | geldiler |
They came to a very long room. | Çok uzun bir odaya geldiler. |
a little later | az sonra |
But a little later they came to a very long room. | Fakat az sonra çok uzun bir odaya geldiler. |
painting /picture /drawing | resim |
full | dolu |
full of paintings | resimlerle dolu |
a room full of paintings | resimlerle dolu bir oda |
But a little later they came to a very long room full of paintings. | Fakat biraz sonra resimlerle dolu, çok uzun bir odaya geldiler. |
The first few doors opened /led as the children had expected to guest bed rooms, but a little later they came to a very long room full of paintings. | ilk birkaç kapı, çocukların beklediği gibi, misafir yatak odalarına açılıyordu, fakat az sonra resimlerle dolu, çok uzun bir odaya geldiler. |
(in) there (locative) | orada |
armour | zırh |
they saw | gördüler |
and there they saw an armour. | ve orada bir zırh gördüler. |
The first few doors opened /led as the children had expected to guest bed rooms, but a little later they came to a very long room full of paintings and there they saw an armour. | ilk birkaç kapı, çocukların beklediği gibi, misafir yatak odalarına açılıyordu, fakat az sonra resimlerle dolu, çok uzun bir odaya geldiler ve orada bir zırh gördüler. |