decision | karar |
to join /participate / chip in | katılmak |
everyone | herkes |
Everybody joined in this decision /Everybody agreed | Herkes bu karara katıldı |
in this way /thus | bu şekilde |
adventure | macera |
began | başlamış oldu |
their adventures | maceraları |
And in this way their adventures began. | Ve bu şekilde maceraları başlamış oldu. |
to travel | gezmek |
that you could not finish | bitiremediğiniz |
that you couldn't finish (with) visting /you couldn't finish travelling around | gezmekle bitiremediğiniz |
kind | tür |
of a kind | bir türden |
kind of house | türden bir ev |
a kind of house that you couldn't finish travelling around | gezmekle bitiremediğiniz türden bir ev |
This (place) was a kind of house that you couldn't finish travelling around | Gezmekle bitiremediğiniz türden bir evdi burası. |
unexpected /unimagined /unforeseen | umulmadık |
a lot of | birçok |
there were many places | birçok yer vardı |
there were many places that were unexpected | umulmadık birçok yer vardı |
it had many unexpected places | umulmadık birçok yeri vardı |
This (place) was a kind of house that you couldn't finish travelling around and it had many unexpected places | Gezmekle bitiremediğiniz türden bir evdi burası ve umulmadık birçok yeri vardı. |