leave /stop /give up /Drop it! /Chuck it! | bırak! |
to complain | şikayet etmek |
Stop complaining! | Bırak şikayet etmeyi! |
'Stop complaining, Ed!' said Susan. | 'Bırak şikayet etmeyi, Ed!' dedi Susan. |
ten to one | bire on |
to bet | bahse girmek |
I bet that... | bahse girerim ki... |
I bet ten to one that ... | Bire on bahse girerim ki... |
in an hour | bir saate kalmaz |
weather /air | hava |
to clear up (weather) | hava açılmak |
it will clear up /the weather will clear up | hava açılır |
it will clear up in an hour | bir saate kalmaz hava açılır |
I bet ten to one that in one hour it will clear up. | Bire on bahse girerim ki bir saate kalmaz hava açılır. |