Question | Answer |
---|---|
only /just (s) | sadece |
bird | kuş |
only a bird | sadece bir kuş |
goofy /scatterbrain /ninny | sersem |
'Only a bird, ninny.' said Edmund. | 'Sadece bir kuş, sersem.' dedi Edmund. |
owl | baykuş |
'(An) owl,'said Peter. | 'Baykuş,' dedi Peter. |
place | yer |
a great place | harika bir yer |
for birds | kuşlar için |
a great place for birds | kuşlar için harika bir yer |
This here is a great place for birds. | Burası kuşlar için harika bir yer. |