old man /old woman | ihtiyar |
that we want | istediğimiz |
all that we want | her istediğimiz |
to do all that we want | her istediğimizi yapmak |
to allow | izin vermek |
to allow that we do | yapmamıza izin vermek |
to allow that we do all we want | her istediğimizi yapmamıza izin vermek |
he will allow | izin verecek |
the old man will allow | ihtiyar izin verecek |
The old man will allow that we do all we want. | İhtiyar her istediğimizi yapmamıza izin verecek. |
cute /charming /amiable | sevimli |
a very cute old man | çok sevimli bir ihtiyar |
"A very cute old man," said Susan. | 'Çok sevimli bir ihtiyar,' dedi Susan. |