they had been sent | gönderilmişlerdi |
the children had been sent | çocuklar gönderilmişlerdi |
professor | profesör |
house | ev |
the professor's house | profesörün evi |
to the professor's house | profesörün evine |
an old professor | yaşlı bir profesör |
The children had been sent to the house of an old professor. | Çocuklar yaşlı bir profesörün evine gönderilmişlerdi. |
rural | kırsal |
area /region | bölge |
in a rural area | kırsal bir bölgede |
a house in a rural area | kırsal bir bölgede olan bir ev |
the house of an elderly professor in a rural area | kırsal bir bölgede olan yaşlı bir profesörün evi |
The children were sent to the house of an elderly professor in a rural area. | Çocuklar kırsal bir bölgede olan yaşlı bir profesörün evine gönderilmişlerdi. |
train | tren |
station | istasyon |
train station | tren istasyonu |
from the train station | tren istasyonundan |
ten | on |
five | beş |
fifteen | on beş |
fifteen kilometers | on beş kilometre |
fifteen kilometers away | on beş kilometre uzakta |
near | yakın |
the nearest | en yakın |
the nearest train station | en yakın tren istasyonu |
fifteen kilometers away from the nearest train station | en yakın tren istasyonundan on beş kilometre uzakta |
the house of an old professor, which was fifteen kilometers away from the nearest train station | en yakın tren istasyonundan on beş kilometre uzakta olan yaşlı bir profesörün evi |
three | üç |
one, two, three, four, five | bir, iki, üç, dört, beş |
three kilometers away | üç kilometre uzakta |
post office | postane |
three kilometers away from the nearest post office | en yakın postaneden üç kilometre uzakta |
The children were sent to the house of an elderly professor in a rural area fifteen kilometers away from the nearest train station and three kilometers from the post office. | Çocuklar, kırsal bir bölgede en yakın tren istasyonundan on beş kilometre ve en yakın postaneden üç kilometre uzakta olan yaşlı bir profesörün evine gönderilmişlerdi. |