lütfen

Usages of lütfen

Gelin lütfen.
Come please.
Lütfen bir fincan çay içiniz.
Please drink a cup of tea.
Lütfen kalın.
Please stay.
Kıza bakın lütfen.
Look after the girl please.
Lütfen portakalı tadın.
Please taste the orange.
Kalemi bana verin lütfen.
Please give me the pen.
(Onun) masasına koyun lütfen.
Put it on his table please.
Lütfen (benim) boynuma masaj yap.
Please massage my neck.
Gözlüğünüzü takınız lütfen.
Put on your glasses please.
Altı tane yumurta lütfen.
Six eggs please.
Az kahvemiz var. Bakkaldan daha fazla al lütfen.
We have little coffee. Buy more from the grocery please.
Çayıma daha az şeker koyun lütfen.
Put less sugar in my tea please.
Üç tane şekerli çay lütfen.
Three teas with sugar please.
Lütfen, ben ödeyeyim.
Please, let me pay.
(Siz) yavaşça konuşun lütfen.
Speak slowly please.
(Ben) bir fincan kahve alabilir miyim lütfen?
May I get a cup of coffee please?
Klimayı açmayabilir misiniz lütfen?
Could you not turn on the air conditioner please ?
Babaannen bana bağırmayabilir mi lütfen?
Could your (paternal) grandmother not yell at me please?
Sensiz yaşayamam Tülay, lütfen geri dön.
I cannot live without you Tülay, please come back.
Salataya marul ve mantar koyun lütfen.
Put lettuce and mushrooms in the salad please.
Arkadaşınız avukatsa beni arayabilir mi lütfen?
If your friend is a lawyer can s/he call me please?
Lütfen kapıyı kapatır mısınız?
Could you please close the door?
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.

Start learning Turkish now

You've reached your AI usage limit

Sign up to increase your limit.