Word | ölmek |
Meaning | to die |
Part of speech | VERB - intransitive, non-passive |
Pronunciation | |
Course | Turkish |
Lesson | The future tense |
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching grammar and vocabulary.
Usages of ölmek
Will I die? | (Ben) ölecek miyim?(Ben) ölecek miyim? |
to kill | öldürmek |
How many of us died? | Kaçımız öldü? |
Most people died. | Çoğu insan öldü. |
You won't die near the police. | Polisin yanında ölmezsiniz. |
Maybe you will be able not to die in the arena this morning. | Belki bu sabah arenada ölmeyebilirsin. |
Your brother will die so that you will be able to live. | Kardeşin ölecek ki sen yaşayabileceksin. |
Must the grocer die for the health of the lawyer? | Avukatın sağlığı için bakkal ölmeli mi?Avukatın sağlığı için bakkal ölmeli mi? |
[APPARENTLY] Kamil's closest friend died. | Kamil'in en yakın arkadaşı ölmüş. |
Kamil should have died in the accident. | Kazada Kamil ölmeliydi. |
(Apparently) If Kamil died, everything would be easier. | Kamil ölseymiş, her şey daha kolay olacakmış. |
If I am dying, cure me! | Ölüyorsam beni tedavi edin! |
immortal | ölümsüz |
death | ölüm |
I want you to die. | Ölmenizi istiyorum. |
Including you, everyone here is going to die. | Sen dahil buradaki herkes ölecek.Sen dahil buradaki herkes ölecek. |
Kamil, whose mother died | Annesi ölen Kamil |
I wish I died. | Ölsem keşke. |
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching grammar and vocabulary.