Usages of duymak
Ağaçlar düşer, kimse onları duymaz.
Trees fall, nobody hears them.
Duydum ki istifa etmişsin.
I heard that you resigned. [Apparently]
Sizin hakkınızda kötü şeyler duyduk.
We heard bad things about you.
Fenerbahçe-Galatasaray maç sonucunu duydunuz mu?
Did you hear the match result of Fenerbahçe-Galatasaray?
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.