Warfare

QuestionAnswer
war
savaş
to war, to fight, to wage war
savaşmak
Divide and rule.
Böl ve yönet.
peace
barış
to make peace, to reconcile
barışmak
Shall we make peace?
Barışalım mı?
struggle
mücadele
to struggle, to strive, to fight, to battle
mücadele etmek
We will fight to the end! [Lit.] We will struggle to it's end!
Sonuna kadar mücadele edeceğiz!
pasha, admiral, general
paşa
weapon, gun
silah
to protect, to guard, to preserve
korumak
Your weapons are very successful at protecting the region.
Silahlarınız bölgeyi korumakta çok başarılı.
danger
tehlike
nation, people
ulus
international
uluslararası
member
üye
Only the international members did not war.
Sadece uluslararası üyeler savaşmadı.
harm, damage
zarar
to damage, to harm
zarar vermek
They damaged our villages!
Bizim köylerimize zarar verdiler!
organization, syndicate
örgüt
other, another, else
başka
to lay down arms
silah bırakmak
Pasha said to the organization: "Lay down arms."
Paşa, örgüte "Silahları bırakın" dedi.

Contributors