Question | Answer |
---|---|
vegetableS | sebze |
Did you eat your vegetables? | Sebzelerinizi yediniz mi? |
tomato | domates |
cucumber | salatalık |
cauliflower | karnabahar |
She doesn't like cauliflower. | O karnabahar sevmiyor. |
cabbage | lahana |
to be disgusted | iğrenmek |
disgusting | iğrenç |
Cabbage soup is a disgusting thing. | Lahana çorbası iğrenç bir şey. |
broccoli | brokoli |
leek | pırasa |
to growTRANSITIVE | yetiştirmek |
beet | pancar |
My grandfather grows leeks in his garden. | Dedem bahçesinde pırasa yetiştiriyor. |
Brussels | Brüksel |
Brussels sprout | Brüksel lahanası |
onion | soğan |
Yesterday your mother put onion into that dish. | Annen dün o yemeğe soğan koydu. |
spring onion | yeşil soğan |
zucchini, squash | kabak |
cook, chef | aşçı |
to say, to tell | söylemek |
I told the following to the cook: "Zucchini is not a food." | Aşçıya şunu söyledim: "Kabak bir yemek değil." |
asparagus | kuşkonmaz |
radish | turp |
Your questions are stored by us to improve Elon.io