The suffix -lİk

QuestionAnswer
coal
kömür
coal cellar, coal shed
kömürlük
sand
kum
sandbox, sandpit, sandy place
kumluk
mulberry
dut
mulberry grove, mulberry garden
dutluk
mother
ana
stepmother
analık
to squeeze, to tighten, to clench
sıkmak
for squeezing
sıkmalık
to knit, to weave
örmek
for knitting, for weaving
örmelik
file, dossier, folder
dosya
size, magnitude, greatness, grandeur
büyüklük
What's the size of that folder?
Şu dosyanın büyüklüğü ne?
goodness, benevolence, kindness
iyilik
a favour, a benefit
iyilik
Can you do me a favor?
Bana bir iyilik yapabilir misin?
studenthood, studentness
öğrencilik
headphone, earphone
kulaklık
wristband, wristlet
bileklik
bookcase, bookshelf, library
kitaplık
adopted child
evlatlık
annual
yıllık
weekly
haftalık
Do favour, find favour.TURKISH PROVERB
İyilik yap, iyilik bul.
to take off, to remove
çıkarmak
Students, take off your wristbands and your earphones.
Öğrenciler, bilekliklerinizi ve kulaklıklarınızı çıkarın.
wool
yün
For my mother, I bought oranges for squeezing and wool for weaving from the bazaar.
Anneme pazardan sıkmalık portakallar ve örmelik yün aldım.
Don't be such a Kamil. [Lit.] Don't do Kamilness.
Kamillik yapma.

Contributors