Question | Answer |
---|---|
I can't run that fast. | O kadar hızlı koşamam. |
weight, burden, encumbrance | yük |
You can't put this burden onto us. | Bu yükü bizim üzerimize koyamazsınız. |
debt | borç |
My (paternal) uncle can not pay this debt. | Bu borcu amcam ödeyemez. |
Kamil cannot kill the prime minister with this knife. | Kamil bu bıçak ile başbakanı öldüremez |
You will never be able to hate me. | Benden hiçbir zaman nefret edemeyeceksin. |
Why can't I open that door? | Neden şu kapıyı açamıyorum? |
goods, assets, property | mal |
Some months, I can't sell my goods in this shop. | Bu dükkanda bazı aylar mallarımı satamıyorum. |
I can't discuss a subject like this with you. | Böyle bir konuyu seninle konuşamam. |
Your questions are stored by us to improve Elon.io