Question | Answer |
---|---|
It was raining. | Yağmur yağıyordu. |
I was studying for my math test. | Matematik sınavım için çalışıyordum. |
to prepare, to make ready | hazırlamak |
to be prepared, to get ready | hazırlanmak |
My mom was preparing the dinner in the kitchen. | Annem mutfakta akşam yemeğini hazırlıyordu. |
My (elder) sister was watching TV in the living room. | Ablam salonda televizyon seyrediyordu. |
While our cat was sleeping in its bed, our dog was playing with its bone. | Kedimiz yatağında uyurken, köpeğimiz kemiğiyle oynuyordu. |
patience | sabır |
patient | sabırlı |
impatient | sabırsız |
impatience | sabırsızlık |
All of us were impatiently expecting my dad to come home. | Hepimiz babamın eve gelmesini sabırsızlıkla bekliyorduk. |
The phone rang. | Telefon çaldı. |
The thief stole our phone. | Hırsız telefonumuzu çaldı. |
When the phone rang, I was reading a book. | Telefon çaldığında kitap okuyordum. |
sip, gulp | yudum |
to take a sip, to take a gulp | yudumlamak |
Erik was sipping his coffee. | Erik kahvesini yudumluyordu. |
to hug; to embrace | sarılmak |
Did your mother hug you when you were little? | Sen küçükken annen sana sarılıyor muydu? |
Your questions are stored by us to improve Elon.io