The copulas part 2: past continuous

QuestionAnswer
It was raining.
Yağmur yağıyordu.
I was studying for my math test.
Matematik sınavım için çalışıyordum.
to prepare, to make ready
hazırlamak
to be prepared, to get ready
hazırlanmak
My mom was preparing the dinner in the kitchen.
Annem mutfakta akşam yemeğini hazırlıyordu.
My (elder) sister was watching TV in the living room.
Ablam salonda televizyon seyrediyordu.
While our cat was sleeping in its bed, our dog was playing with its bone.
Kedimiz yatağında uyurken, köpeğimiz kemiğiyle oynuyordu.
patience
sabır
patient
sabırlı
impatient
sabırsız
impatience
sabırsızlık
All of us were impatiently expecting my dad to come home.
Hepimiz babamın eve gelmesini sabırsızlıkla bekliyorduk.
The phone rang.
Telefon çaldı.
The thief stole our phone.
Hırsız telefonumuzu çaldı.
When the phone rang, I was reading a book.
Telefon çaldığında kitap okuyordum.
sip, gulp
yudum
to take a sip, to take a gulp
yudumlamak
Erik was sipping his coffee.
Erik kahvesini yudumluyordu.
to hug; to embrace
sarılmak
Did your mother hug you when you were little?
Sen küçükken annen sana sarılıyor muydu?

Contributors