More adverbs

QuestionAnswer
unfortunately
maalesef
Unfortunately I am too old.
Maalesef (ben) çok yaşlıyım.
alone, lonely
yalnız
I am lonely.
Yalnızım.
alone, solo; only
yalnız
I am going there alone.
(Ben) oraya yalnız gidiyorum.
soon; nearbyY
yakında
to end, to finishINTRANSITIVE
bitmek
It will end soonY.
(O) yakında bitecek.
The greengrocery is nearby.
Manav yakında.
quite, rather, pretty
oldukça
easy, simpleK
kolay
It is quite easy.
(O) oldukça kolay.
difficult, hardZ
zor
It was rather difficult.
(O) oldukça zordu.
real, actual, true
gerçek
really, truly, actually; indeed
gerçekten
Do you really want this?
(Sen) bunu gerçekten istiyor musun?
seldom, rarely
nadiren
I rarely drink beer.
(Ben) nadiren bira içiyorum.

Contributors