| dinner | akşam yemeği |
| I will come after eating dinner. | Akşam yemeğini yedikten sonra geleceğim. |
| drunk | sarhoş |
| After drinking tonight I will be very drunk. | Bu akşam içtikten sonra çok sarhoş olacağım. |
| dirty dishes | bulaşık |
| to wash | yıkamak |
| to do the dishes | bulaşık yıkamak |
| Do the dishes after having breakfast. | Kahvaltı yaptıktan sonra bulaşıkları yıka. |
| homework, assignment | ödev |
| Do your homework after coming home from school. | Okuldan eve geldikten sonra ödevini yap. |
| Think before you speak. | Konuşmadan önce düşün. |
| to end, to finishTRANSITIVE | bitirmek |
| Finish your homework before playing. | Oynamadan önce ödevini bitir. |
| I want to be home before it starts raining. | Yağmur yağmaya başlamadan önce evde olmak istiyorum. |
| Eat your vegetables before eating your dessert. | Tatlını yemeden önce sebzeni ye. |
| umbrella | şemsiye |
| He went out of the house without taking his umbrella. | Şemsiyesini almadan evden çıktı. |
| to ride, to board, to get on, to mount | binmek |
| He got on the bus without paying. | Ödemeden otobüse bindi. |
