Usages of -arsa
Güneş açarsa, dışarıda piknik yaparız.
If the sun comes out, we will have a picnic outside.
Arkadaşım yemek yaparsa, herkes mutlu olur.
If my friend cooks, everyone will be happy.
Her ne kadar zorluklar çıkarsa da, ekip olarak sinerji içinde çalışmaya devam etmeliyiz.
Even though difficulties arise, we must continue to work in synergy as a team.
Masa örtüsü beyaz olursa oda daha aydınlık görünüyor.
If the tablecloth is white, the room looks brighter.
Projeksiyon donarsa, uzatma kablosunu kontrol et.
If the projector freezes, check the extension cord.
Aksilik çıkarsa, yedek planımız hazır.
If a mishap occurs, we have a backup plan ready.
Yarın mesai uzarsa, size haber vereceğim.
If work hours run late tomorrow, I will let you know.
Kapasiteyi aşarsak giriş yasak; buna göre listeyi güncelliyorum.
If we exceed the capacity, entry is forbidden; I’m updating the list accordingly.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.