Usages of birikmek
Kuru yapraklar sonbaharda yerde birikiyor ve hoş bir ses çıkarıyor.
Dry leaves accumulate on the ground in autumn and make a pleasant sound.
Fikirler birikti.
Ideas accumulated.
Çatı katında sıcak hava birikince pencereleri açıyoruz.
When the hot air accumulates in the attic, we open the windows.
Masanın üzerinde yığınla dergi birikti.
A pile of magazines accumulated on the table.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.