Additional Turkish vocabulary

QuestionAnswer
idiot
ahmak
idiocy, stupidity
ahmaklık
gold
altın
mr.
bay
miss, mrs.
bayan
Miss Daniels is staying here for the weekend
Bayan Daniels haftasonunda burada kalacak
capital (city)
başkent
I waited and I waited, and all I got was cold
Bekleyip durdum ve elime geçen sadece üşümek oldu.
So I opened up a rare bookstore
Ben de nadir kitaplar satan bir kitabevi açtım
boot
bot
hell
cehennem
heaven
cennet
invitation
davet
to invite
davet etmek
what i get
elime geçen
disabled
engelli
uncle, brother-in-law
enişte
I have an extra ticket, third row
Fazladan bir biletim var üçüncü sıra
I went to see your daughter last weekend
Geçen hafta sonu kızını görmeye gittim
silver
gümüş
weekday
hafta içi
weekend, at the weekend
hafta sonu
for the weekend
haftasonunda
letter, character
harf
pocket money
harçlık
airport
havaalanı
good, beneficial
hayırlı
cross
haç
sadness
hüzün
forward, far
ileri
affair
ilişki
huge, enormous
iri
permission
izin
businessman
işadamı
jar
kavanoz
lock
kilit
locked
kilitli
book shop, bookstore
kitabevi
smell
koku
to smell
kokukmak
strict
kuralcı
port, harbour
liman
story, fairy tale
masal
season
mevsim
busy
meşgul
furniture
mobilya
polite, kind
nazik
engaged, fiancee
nişanlı
She's always busy on weekdays.
O, hafta içi her zaman meşguldür.
He is having an affair with a woman who's engaged.
Onişanlı bir kadınla ilişki yaşıyor
beach (p)
plaj
post office
postane
jam, preserves
reçel
beach (s)
sahil
I'd hug you, but you smell like a public library
Sana sarılırdım ama halk kütüphanesi gibi kokuyorsun
queue, row /desk
sıra
last name
soyad
to meet
tanışmak
lie
yalan
to lie
yalan söylemek
reserve, backup
yedek
sister-in-law
yenge
trip, journey
yolculuk
century
yüzyıl
roof
çatı
drawer
çekmece
to be cold
üşümek
Here's a desk for you to do your homework
İşte ödevlerini yapabilmen için bir sıra
bottle
şişe
these days, recently, currently
şu sıralar