Usages of yürüyüş yapmak
Ormanda yürüyüş yapmak hem yararlı bir egzersiz hem de derin nefes almak için bir fırsat.
Taking a walk in the forest is both a beneficial exercise and an opportunity to breathe deeply.
Ben sabah parkta yürüyüş yapıyorum.
I am taking a walk in the park in the morning.
Mezarlıkta sabah yürüyüşü yapmak bazen ürkütücü olabilir ama huzur veren bir deneyim de sunar.
Taking a morning walk in the cemetery can sometimes be eerie but also offers a peaceful experience.
Yıldırım tehlikeli, ormanda yürüyüş yapmak yerine evde kalalım.
Lightning is dangerous; instead of walking in the forest, let’s stay at home.
Hava yağmurlu olsa bile kısa bir yürüyüş yapmak istiyorum.
Even if the weather is rainy, I want to take a short walk.
Cuma akşamları parkta yürüyüş yapıyorum.
On Friday evenings I take a walk in the park.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.