Reading Turkish: The Wheel of Time Vol. 1- The Eye of the World - Dünyanın Gözü 16 - Chapter 1- Boş bir yol - p

QuestionAnswer
Especially / particularly
özellikle
an especially beautiful cloak
özellikle güzel bir pelerin
an especially icy cold
özellikle buz gibi bir soğuk
powerful / strong
güçlü
a particularly strong breeze
özellikle güçlü bir esinti
a particularly cold winter
özellikle soğuk bir kış
a particularly entangled wood
özellikle dolaşık bir orman
an especially strong man
özellikle güçlü bir adam
to snatch
koparmak
it snatched
o kopardı
off his hand
elinden
He snatched the coat off his hand.
O ceketi elinden kopardı.
The wind snatched the coat off his hand.
Rüzgar ceketi elinden kopardı.
Father
baba
his father
babası
to look
bakmak
he looked
o baktı
He looked at his father.
O babasına baktı.
When it snatched (Participle + locative)
kopardığında
When a breeze snatched his cloak off his hand
Esinti pelerinini elinden kopardığında
When a breeze snatched his cloak off his hand he looked at his father.
Esinti pelerinini elinden kopardığında babasına baktı.
When a particularly strong breeze snatched the cloak off his hand he looked at his father.
Özellikle güçlü bir esinti pelerini elinden kopardığında babasına baktı.
long
uzun
hair / feather
tüy
hairy / feathered
tüylü
long haired / shaggy
uzun tüylü
a mare
bir kısrak
brown
kahverengi
a brown mare
kahverengi bir kısrak
a shaggy mare
uzun tüylü bir kısrak
a shaggy, brown mare
uzun tüylü kahverengi bir kısrak
He looked at the shaggy, brown mare.
O uzun tüylü kahverengi kısrağa baktı.
He looked over the mare at his father.
O kısrağın üzerinden babasına baktı.
He looked over the shaggy brown mare at his father.
O uzun tüylü kahverengi kısrağın üzerinden babasına baktı.
When a particularly strong breeze snatched the cloak off his hand he looked over the shaggy brown mare at his father.
Özellikle güçlü bir esinti pelerini elinden kopardığında, uzun tüylü kahverengi kısrağın üzerinden babasına baktı.